BALIKESİR, ALAŞEHİR VE SİVAS KONGRESİ

BALIKESİR KONGRESİ (26–30 Temmuz 1919)

Balıkesir Kongresi Yunanlılara karşı Batı Anadolu’nun bütünlüğü için; Redd-i İlhak Cemiyetinin çalışmaları sonucunda Hacım Muhittin başkanlığında toplanmıştır.

Alınan Kararlar:

1)   Yunanlılara karşı Kuvayımilliye’nin güçlendirilmesi kararlaştırıldı.

2)   Batı Anadolu’daki güçlerin birleştirileceği kararlaştırıldı.

3)   Seferberlik ilan edildi.

4)   Padişaha bağlılık bildirildi.

Padişaha bağlılık bildirmesi ulus egemenliğinin benimsenmediğinin göstergesidir.

ALAŞEHİR KONGRESİ (15 – 25 Ağustos 1919)

Batı Anadolu’nun Yunanlılara karşı bütünlüğünün korunması için Redd-i İlhak Cemiyetinin çalışmaları sonucunda Hacım Muhittin başkanlığında toplanmıştır.

Alınan Kararlar:

1)   Erzurum ve Balıkesir Kongresinin kararları görüşüldü.

2)   Milli mücadeleyi destekleme kararı alındı.

3)   Yunanlılarla savaşma kararı alındı.

4)   Gerektiğinde büyük devletlerin yardımının alınabileceği vurgulandı.

Balıkesir ve Alaşehir Kongrelerinin Kurtuluş Savaşı’ndaki asıl önemli rolü Batı Cephesi’nin temellerinin bu cephede atılmış olmasından kaynaklanmaktadır.

SİVAS KONGRESİ (4 – 11 Eylül 1919)

Kongrenin toplanma amacı vatanın bütünlüğü ile milletin bağımsızlığının nasıl sağlanacağını kararlaştırmaktır. Kongrenin toplanma kararı Amasya Genelgesinde alınmıştır

Kongrenin Karşılaştığı Sorunlar:

ABD, Sivas Kongresi’nin toplandığı sıralarda Ermeni iddialarını incelemek üzere General Harbord öncülüğündeki bir heyeti Doğu Anadolu’ya göndermiştir. Mustafa Kemal, General Harbord ile 22 Eylül 1919 tarihinde görüşmüş ve General Harbord’un “Ulus her türlü fedakârlığı yaptığı halde başarısız olursa ne yapacaksın?” şeklindeki alaycı sorusuna “Bir ulus varlığını ve bağımsızlığını korumak için düşünülen her türlü girişim ve fedakârlığı yaptıktan sonra başarılı olur. Ulus yaşadıkça ve fedakârane girişimlerini sürdürdükçe başarısızlık söz konusu olamaz.” diyerek karşılık vermiştir.

1) İstanbul Hükûmeti ve işgal güçlerinin engellemesi sonucunda kongreye beklenildiği kadar üye katılamadı.

2) Ali Galip Olayı: Damat Ferit Paşa Sivas Kongresi’nin toplanmasını engellemek için Elazığ valisi Ali Galip’e kongreyi basma ve Mustafa Kemal ve arkadaşlarını tutuklamam emri vermiş ancak olayı önceden haber alan Mustafa Kemal Ali Galip’i tutuklayarak etkisiz hale getirmiştir.

 3) Başkanlık Sorunu: Mustafa Kemal’in sürekli yanında bulunan Rauf Bey’in de aralarında bulunduğu üç delege Mustafa Kemal’in Temsil Heyeti ve kongre başkanlığını aynı anda yürütmemesi gerektiğini gerekçe göstererek Mustafa Kemal’in başkanlığına karşı çıkmışlar ve Rauf Bey’in başkan olmasını istemişlerdir. Ancak yapılan seçimlerde kongre başkanlığına yine Mustafa Kemal seçilmiştir.

 4) Manda Sorunu: Kongreye ABD’li bir gözlemcinin de katılmış olması manda taraftarlarının sesini yükseltmiş ve delegelerin önemli bir kısmı ABD mandası istemiştir. Bu durum üzerine Mustafa Kemal delegeler ile birer birer konuşarak onları ikna etmiş böylece manda ve himayenin kesin olarak reddedilmesini sağlamıştır.

Sivas Kongresi’nde manda ve himaye bir daha gündeme gelmemek üzere kesin olarak reddedilmiştir.

  • Sivas Kongresi’nde Erzurum Kongresi’nin kararları genişletilerek kabul edilmiştir.

Erzurum Kongresinin kararları Sivas Kongresinin birinci maddesi olarak kabul edildiği için Sivas Kongresi Erzurum Kongresi’ne göre daha kısa sürmüştür.

  • Bölgesel niteliğe sahip olan yararlı cemiyetler “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adıyla birleştirilmiştir.
  • Temsil Heyeti’nin üye sayısı arttırılmış ve yetkileri bütün vatanı temsil edecek şekilde genişletilmiştir (aşkanı Mustafa Kemal).

Temsil Heyeti İstanbul Hükûmeti’ne alternatif olarak kurulmuştur. Gerçek anlamda bir Hükûmet değildir. Ancak yürütme görevini üstlenerek hükûmet gibi davranmış, TBMM açılıncaya kadar Anadolu’daki otorite boşluğunu doldurmaya çalışmıştır.

  • Milli Mücadele’de psikolojik savaşı yürütmek için İrade-i Milliye adlı bir gazetenin çıkarılmasına karar verilmiştir.

Mustafa Kemal, Erzurum ve Sivas Kongrelerinden başka 5 Ağustos 1920’de Pozantı’da düzenlenen ve Pozantı Kongresi olarak adlandırılan bir toplantıya da katılmıştır (Pozantı Kongresi TBMM açıldıktan sonra toplanmıştır).

Temsil Heyeti; Batı Anadolu’da bulunan Kuvayımilliye birliklerinin arasında komuta birliğini sağlamak için Ali Fuat Paşa’yı Batı Cephesi komutanı olarak atamış böylece ilk kez yürütme yetkisini kullanmıştır. Bu durum Temsil Heyeti’nin hükûmet gibi davrandığının göstergesidir.