Sakarya Meydan Muharebesi’nde büyük bir yenilgi alan Yunanistan, işgal ettiği yerleri ellerinde tutmak için artık savunmaya önem veriyordu. Türk ordusu ise Sakarya Meydan Muharebesi’nin hemen büyük taarruz için hazırlıklara başladı.
Taarruz planının amacı, düşmanı durdurmak veya geri çekilmeye zorlamak değil, Anadolu’dan tamamen atmaktı. Bütün hazırlıklar, bu amacı gerçekleştirmek için yapıldı.
Ali Fuat (Cebesoy) Paşa, saltanat tartışmalarının yaşandığı günlerde, Mecliste yaptığı bir konuşmada şöyle diyordu: “Barış görüşmelerinde Türk milletini padişah ve Hükûmeti temsil edemez, bu görev Milli iradeyi ve milli egemenliği temsil eden Büyük Millet Meclisinindir.” Milli Mücadele’nin önemli liderinden Fethi (Okyar) Bey ile İsmet (İnönü) Paşa da Ali Fuat Paşa’nın görüşüne katılarak “Türk milleti adına ancak millet egemenliğinin temsilcisi olan Ankara Hükûmeti konuşabilir.” demişlerdir.
Batı Anadolu’da Yunan kuvvetlerini temizleyen Türk ordusu Boğazları, İstanbul’u ve Doğu Trakya’yı kurtarmak amacıyla, Marmara’ya yöneldi. Bu durum, Türklerle İngilizleri karşı karşıya getirdi. İngiliz kamuoyu, Fransa ve İtalya kesinlikle ikinci bir savaşa taraf değildi, İngiliz dominyonları savaştan bıkmıştı. Mustafa Kemal, yoğun bir diplomatik çaba içerisine girdi. Boğazların güvenilir ellerde bulunmasını isteyen Sovyet Rusya’nın da bu ise karışacağı söyleniyordu.
Bütün bu gelişmeler karşısında İngiliz Hükûmeti, İtalyanların ve Fransızların baskısı ile ateşkes görüşmelerine razı oldu. Görüşmelere İngiltere, Fransa, İtalya ile Türkiye katıldı. Yunanistan’ı İngiltere temsil etti. Türkiye’yi Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa temsil etti. 3 Ekim 1922’de başlayan görüşmeler, 11 Ekim 1922’de antlaşma imzalanması ile sona erdi. Yunanistan da bir bildiriyle anlaşma şartlarına uyacağına açıkladı.
Mudanya Ateşkes Antlaşmaya göre:
1) Türklerle Yunanlılar arasındaki çatışmaya son verilecek.
2) Yunanlılar 15 gün içerisinde Doğu Trakya’yı boşaltacaklar ve bu tahliyeden 30 gün sonra Doğu Trakya TBMM Hükûmeti’nin yönetimine teslim edilecektir.
3) İstanbul ve Boğazlar Türk sivil idaresine teslim edilecek, ancak İtilaf kuvvetleri asker sayısını arttırmamak şartıyla, barış yapılıncaya burada kalabileceklerdir. Türk ordusu barış antlaşması imzalanıncaya kadar Çanakkale’de ve Kocaeli Yarımadası’nda belirtilen çizgide duracaktır.
4) Ateşkes Antlaşması, 14-15 Ekim gece yarısı yürürlüğe girecektir.
5) İtilaf devletleri barış antlaşması yapılana kadar İstanbul’da kalacak
6) Doğu Trakya TBMM’nin jandarma birliklerine teslim edilecek Bu kuvvetlerin sayısı 8000 askeri geçmeyecek