Dağılmayı Önleme Çabaları

Dağılmayı Önleme Çabaları

BATICILIK

Osmanlı Devleti dağılmayı önleme çabaları denildiğinde, batıcılık kendisini hemen gösterir. Bu dönemde batıcılık düşüncesini savunan gruplar, devletin bu şekilde yeniden kalkınabileceğini savundu. Batı medeniyetinin ve kültürünün tümüyle alınıp benimsenmesini istiyorlardı. Dinin gelişmeye engel olduğunu öne sürüyorlardı, özel girişim eksikliğinin giderilmesini, çağdaşlaştırılmasını, kadın haklarını manevi ve ahlaki dünyanın yaratılması gibi kanunları savunuyorlardı. Balkan Savaşları batıcıların bölünmesine yol açtı. Bir tarafta pozitifler diğer tarafta radikal maddeciler ve sosyalistler Fermanı üzere ikiye ayrıldılar.

Kılıç zade Hakkı, İçtihat Dergisinde batıcıların görüşlerini özetleyerek yayınlamıştır. Batıcılar kendi aralarında tartışmakla birlikte İslamcılara karşı çıktılar. Türklerin bazı tezlerini eleştirdiler.

İSLAMCILIK VEYA İSLAM BİRLİĞİ

18.yy sonlarına doğru ortaya çıkmıştır. II. AbdülHamit (1876- 1909) zamanında Panislamizm adı altında resmi politika haline geldi. II. Meşrutiyet ile birlikte düşünce akımı olarak varlığını devam ettirdi,

Savunucularının başında;

>        İzmirli İsmail Hakkı,

>        Baban-zade Naim,

>        Bursalı Tahir,

>        Aksekili Hamdi,

>        Mehmet Akif

>        Şemsettin Günaltay gelmektedir.

İslamcılara göre: Batının tekniği alınmalı fakat kültürü asla benimsenin emelidir. Bu düşüncelerini zaman, zaman dergilerde yayınladılar. Bu dergiler;

>        Sebilür-Reşat,

>        Volkanı,

>        Sedayı Hak

>        Ceride-i İlmiye

TÜRKÇÜLÜK

Dağılmayı önleme çabaları sırasında, Türkçülük düşüncesi ile kendisini gösteren bir grup da oluşmuştu. Temelleri önceler atılmasına rağmen II. Meşrutiyetle birlikte hem teşkilatlandılar hem de yayın organlarına kavuştular. Yusuf Akcura nın içinde bulunduğu bir grup Türk Derneğini kurdular. Türkçülüğü savunan baş çıkardı.

Bir süre sonra Türk Yurdu Cemiyeti ile Türk Ocağı birleşti. Türkçülüğün yayın organı olarak Türk Yurdu yayınlanmaya başlandı.

Yazarları arasında

>        Ziya Gökalp

>        Hüseyin zade Ali

>        Yusuf Akcura

>        Ahmet Ağa oğlu

>        Fuat Köprülü gibi isimler vardır.

Bu değerlerin temel amacı Osmanlıdan önceki tarihin incelenmesi ve bu sayede toplumun milli bir kimliğe kavuşturulmasını sağlamaktı.

Türkçüler millileşmenin doğal ve kaçınılmaz bir süreç olduğunu bir Osmanlı milletinden söz edilemeyeceğini bu adla ancak bir devletin isimlendirilebileceğini savunuyordu önce kendini dil ve kültür alanında gösteren Türkçülük zamanla siyasi boyut kazandı. Balkan Savaşı yenilgisi Türklerin tezlerini güçlendirdi.

Ziya Gökalp; Türkçülüğün savunucusu ve mimarları başında gelmektedir. Türkçülükle ilgili birçok makaleler yazdı,

Türk yurdunda ayrıca

Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak, Türk Medeniyeti Tarihi ve Türkçülüğün Esasları adlı kitaplarda Türkçülüğe ait düşüncelerini açık bir şekilde ortaya koydu