Maarif Teşkilatı Hakkındaki Kanunun Kabulü (1926)

Eğitim ve öğretim alanında bir başka değişiklik de 2 Mart 1926 tarihinde kabul edilen Maarif Teşkilâtı Hakkındaki Kanun ile gerçekleştirilmiştir. Bu kanunla laik eğitime uygun bir anlayışla;

  • Bugünkü eğitim-öğretim sistemimizin temelleri atılmıştır.
  • İlk ve orta öğretimin temel esasları belirlendi.
  • Çağdaşlığı uymayan dersler ders programından çıkartıldı.
  • Devlet izni olmadan yeni okul açılamayacağı belirtildi.
  • İlköğretimin zorunluluğu devlet tarafından doğrudan ele alındı.

Mustafa Kemal Harf İnkılabı ile ilgili olarak; ‘Büyük Türk milletine, onun bütün emellerini verimsiz duruma sokan zor yolun dışında kolay bir okuma yazma anahtarı vermek gerekir. Büyük Türk milleti, bilgisizlikten, az emekle ancak kendi güzel ve asil diline kolay uyan bir araçla kurtulabilir. Bu okuma yazma anahtarı ancak Latin aslından alınan Türk alfabesidir… Büyük Millet Meclisinin kararıyla Türkharflerinin kesinlik kazanması ve kanunlaşması ülkemizin yükselme çabalarına başlı başına bir geçit olacaktır” demiştir. 

Harf İnkılâbı (1 Kasım 1928)

Alfabe konusunda 1878’de Maarif Nezareti bir takım çalışmalar yapmış, 1908 yılında Arap harflerinin korunması, ayrı ayrı yazılması, tamamen atılıp Latin Harflerinin alınması gibi fikirler ortaya atılmış ancak çalışmalar sonuç vermemiştir. Harflerin değiştirilmesi konusu Türkiye İktisat Kongresi’nde gündeme gelmiş fakat eğitimi ilgilendirdiği İçin orada tartışılmamıştır. Konu, 1924 yılında TBMM’de tekrar gündeme getirilmiş ancak bir sonuç alınamamıştır. Alfabe konusunda bir sonuca ulaşılmasa da eğitim kültür alanındaki gelişmeler peş peşe devam etmiştir.

Alfabe Konusunda Çalışmaların Yapılmasının Amaçları:

  •          Okuma-yazma oranını artırmak
  •          Ümmet toplumundan ulus toplumuna geçmek
  •          Batı dünyası ile yakınlaşmak
  •          Bilimsel gelişmenin daha yakından izlenmesini sağlamak
  •          Halkın kültür seviyesini yükseltmek
  •          Yazı dili ile konuşma dili arasındaki farklılıkları gidermek

1 Kasım 1928 tarihinde ‘Yeni Türk Harflerinin kabul ve Tatbiki Hakkındaki Kanun” Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi. 1 Ocak 1929’dan itibaren Türkçe basılacak kitapların, Türk alfabesi ile basılması ve devlet dairelerinin 1 Ocak 1929’dan itibaren yeni harflerle muameleleri gerçekleştirmeleri mecburiyeti getirilmiştir.

Yeni Türk Harflerinin Kabulü ile:

  • Okuma-yazma kolaylaştı. Okur-yazar oranı arttı.
  • Okuma-yazma oranını artırmak amacıyla” Millet Mektepleri” açıldı.
  • Okuma-yazma oranını artırmak amacıyla ”Dil Seferberliği” başlatıldı.
  • Mustafa Kemal’e “Başöğretmenlik” unvanı verildi.
  • Milli kültürün ve dilin gelişimine katkı sağlanmıştır.
  • Ortak bir konuşma dilinin oluşmasında katkıları olmuştur.
  • Çağdaşlaşma ve Batılılaşma yolunda atılmış önemli bir adımdır.