Batı dünyası temellerini 15. yüzyıldan itibaren atılmaya başladı. 18. yüzyıla kadar bu süreç devam etti. Milli devletlerin kurulması, Rönesans ve Reform bu dönemde meydana geldi. 17 ve 18. Yüzyılda Avrupa’nın çehresi değişti. Kanuni dönemi en belirgin olayları başında;
Bu dönemde milli devletler ekonomik gelişmeyi başlattılar. 16. yüzyılda Osmanlı Devleti her yönden güçlü durumda idi.
Merkezi Krallıkların kurulmasıyla birlikte, krallar arasında siyasi mücadeleler başladı. Avrupa’nın iki büyük devleti Fransa ile İngiltere arasında Yüz Yıl Savaşları (1367-1453) başladı. Bu savaşlar Fransa’nın üstünlüğü ile sona erdi. Fransa siyasi birliğini sağladı.
Yüzyıl savaşları İngiltere ve Fransa’nın bu yüzyılda güç kaybetmesine neden oldu.
İngiltere’de Monarşi Kral VII. Hami tarafından kuruldu. (1457-1509) I. Elizabeth (1533-1563) zamanında bir dünya gücü haline geldi. Todor hanedanı döneminde dünya üzerinde ticari etkinliği arttı.
Roma-Germen İmparatoru Almanya, Hollanda, Avusturya, Macaristan ve İspanya ile akrabalık kurarak ittifaklar yaptı. Böylece bu yüzyılda Avrupa’nın en güçlü devleti haline geldi. Roma-Germen İmparatorluğu bir taraftan Fransa üzerine hâkimiyet kurmaya çalıştı. 16. yy’da Fransa ile Almanya arasında ki mücadele (Fransuva- Şarlken) Almanya’nın üstünlü ile sona ermiştir.
Bir taraftan da Macaristan üzerinden balkanlarda Osmanlı aleyhine genişleyen bir politika izliyordu.
Venedikliler ile ittifak yaparak büyük bir Donanma gücü meydana getirdi. Akdeniz de Osmanlı Devleti ile mücadeleye girişti. Aynı zamanda İran la ittifak yaptı.
Portekiz coğrafi keşifler sonucunda Hindistan’a ulaştı. Osmanlı denetiminde olan baharat ticaretini engellemeye çalıştı. Böylece Osmanlı Portekiz mücadelesi başladı.
16. yüzyılda Akdeniz’de iki güç vardır. Bunlar;
Atlas Okyanus kıy ısındaki.devletler bunlarla ve İtalyanlarla mücadele etmek zorunda idi.
Sırplar, Fatih’in son zamanlarında Belgrat’ı Macaristan’a bıraktılar Kanuninin tahta çıkmasını bildirmek üzere gönderilen elçinin öldürülmesi sonucu Belgrat nehirden ve karadan kuşatılarak fethedildi. (1521)
Belgrat’ın fethi ile Osmanlılar Avrupa içlerine girebilmek için önemli bir üst kazanmış oldu.
Belgrat’ın fethi ile Osmanlı-Macar ilişkileri iyice bozulmaya başladı. Bu sırada Şarlken’e esir düşen Fransa Kralı I. Fransuva Kanuni’den yardım istemesi üzerine Macaristan üzerine sefere çıktı. Kanuni dönemi içinde Macar Kralı II. Lui Avrupa Devletlerinin desteğini alarak savaşa hazırlandı. Mohaç Ovasında yapılan savaşta Macar ordusu kısa zamanda yenilgiye uğratıldı. Budin ele geçirildi. (1526)
Kanuni Macaristan’ı doğrudan Osmanlı Devletine katınadı. Osmanlı himayesinde Macaristan Krallığını kurdu. Macar tahtına Jan Zapola’yı getirdi.
Mohaç Zaferi ile Macaristan Osmanlı himayesine girdi.
15.yy.’ da batıdaki en güçlü devlet olan Avusturya ile ilişkiler Kanuni dönemi içindeKanuni başlamıştır. İki devlet Macaristan yüzünden sık, sık karşı karşıya gelmiştir.
Avusturya Arşidük’ü Ferdinand Macar Kralını tanımayarak Macaristan’a girdi. Budin’i aldı. Zapola’nın Kanuniden yardım istemesi üzerine Kanuni sefere çıktı. Budin’i alarak Zapola’ya verdi. Sefere devam ederek Viyana’yı kuşattı. (1529) Kuşatmanın uzun sürmesi Viyana’yı alamadı ve kuşatmayı kaldırdı.
Kanunin kuşatmayı kaldırmasının sebepleri;
Kanuni Dönemi içerisinde Ferdinand’m Budin’i kuşatması üzerine Kanuni tekrar sefere çıkmak zorunda kaldı.(1532)
Kanuni Budin’i alarak Estergon’a kadar ilerledi. Ne Ferdinand nede güvendiği Alınan Kralı Şarlken Osmanlı ordusun karşısına çıkabildi.
Avusturya’nın barış istemesi ve Safeviler ile ilişkilerin bozulması üzerine barış yapıldı. Yapılan İstanbul Antlaşmasına (1533) göre;
Önemi: Bu antlaşma ile Avusturya Osmanlı Devletinin üstünlüğünü tanımak zorunda kaldı. Ayrıca Macar toprakları ikiye ayrıldı.
Avusturya’nın antlaşmayı bozması üzerine Kanuni Budin Seferine çıkarak Avusturya’yı yenilgiye uğrattı. (1541) Bu olay sonrası Macaristan üçe ayrıldı.
Buna göre;
Osmanlı Avrupa’da meşgul iken Kan Şahı Tahmasb Anadolu’da kışkırtıcı faaliyette bulunuyordu. Bunun üzerine İran’a üç sefer düzenlendi.
Fatih döneminde gelişme gösteren Türk donamnası Kanuni dönemi içerisinde de gelişmeye deva etti. Kemal ve Burak Reis gibi denizciler bu dönemde yetişti.
II. Beyazıt, Boğdan Seferinden dönerken Karadeniz de ki Akkerman ve Tuna ağzındaki Kili Kalesini fethetti(1484):
Türk denizcileri İspanyol baskısındaki Müslümanları Kuzey Afrika’ya, Yahudileri Osmanlı ülkesine taşıdı.
Venediklilere ait Noron, Koron, İnebahtı, Navarin ve Mora’da ki bazı yerler alındı.
Rodos adası Fatih zamanında kuşatılmış fakat alınamamıştır. Rodos Adası Fethedildi.(1522) Rodos’un fethi ile;
Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Osmanlı Donanması Andrea Dorya komutasında ki Haçlı Donanmasını Preveze’de bozguna uğrattı. (28 Eylül 1538)
Preveze Deniz zaferi ile;
Kanuni, Şarlken’e karşı Fransa’ya yardım için Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki donanmayı gönderdi.(1542)
Turgut Reis komutasındaki Donanma Sen Jean şövalyelerin elinde bulunan Tunusu aldı. Kanuni Turgut Reisi Tunus Beylerbeyliğine atadı.
Cerbe Deniz Savaşı (1559) nda Piyale Paşa komutasındaki Türk donanması Andrea Dorya komutasındaki haçlı donanmasını bozguna uğrattı. Cerbe adası alındı. Bu zafer Preveze’den sonraki en büyük deniz zaferidir.
Böylece Kuzey Afrika’da Türk hakimiyeti kesinleşti.
Türk hâkimiyetine zarar veren st. Jean şövalyeleri üzerine düzenlenen bu seferde Malta kuşatıldı.(1565) Fakat alınamadı. Turgut Reisin şehit düşmesi ile kuşatma kaldırılmıştır.
Cenevizlilerin ödemekte oldukları vergiyi ödemeyince buraya Piyale Paşa komutasında bir sefer düzenlendi ve ada alındı. Sakız adasının alınması ile Batı Akdeniz kıyıları ve boğazların güvenliği sağlandı.
Kıbrıs, Lala Mustafa Paşa tarafından Fethedildi.(1571)
Kıbrıs’ın alınması sonucu Papa’nın önderliğinde bir haçlı donanası hazırlandı. Bu Donanma İnebahtı Deniz Savaşında (1571) Osmanlı Donanmasını yaktı.
Bu yenilgi Osmanlı Donanmasının haçlılardan aldığı ilk yenilgi oldu. Donanmanın bir kısmı Kılıç Ali Paşa tarafından kurtarılarak İstanbul’a getirildi.
Tunus, Kılıç Ali Paşa ve Koca Sinan Paşa tarafından İspanyollardan alındı.(1574)
Fas, Osmanlı himayesine girdi. (1578). Böylece Kuzey Afrika’nın Fethi tamamlandı. Akdeniz deki Türk hâkimiyeti pekiştirildi.
Kanuni Dönemi ‘nde Hint Deniz Seferleri Sebepleri
Bu amaç doğrultusunda dört sefer düzenlendi.
I. Hint Seferi: Hadım Süleyman Paşa Aden’i aldı. (1538) Fakat kesin sonuç alınamadı.
II. Hint Seferi: Piri Reis Hürmüz kalesini kuşattı.(1551) Portekizlerle Savaşınaktan çekindi. Sonra idam edildi… ( Dünya haritasını çizdi)
III. Hint Seferi: Murat Reis yapmıştır. Başarı elde edilemedi(1552)
IV Hint Seferi: Şeydi Ali Reis Donanmayı getirmek için görevlendirildi. Düşmanı yendikten sonra fırtınaya yakalanan Donanmayı Hintli Müslümanlara satarak İstanbul’a döndü. 1553 (Mirat’ül-Memalik adlı eseri yazdı.)
Osmanlı Devletinin bu Seferlerde İstenilen Sonucu Alamamasının Sebepleri
Yemen, Hint Deniz Seferleri (I.Hint) sonucu alındı. Ayaklanmalar çıktı. Özdemir oğlu Osman Paşa bu ayaklanmaları bastırdı. Mısır valisi Koca Sinan Paşa Yemeni kesin olarak Osmanlı Devletine bağladı. (1568)
Endonezya Seferi: Sokulu, Kurt oğlu Hızır Hayrettin Paşayı, Portekizlere karşı mücadele eden Sumatra İslam Devleti ve Açe Sultanlığına yardım etmekle görevlendirdi. Açe sultanlığına silah ve asker yardımında bulunuldu. (156) 1569)
Kapitülasyon: bir devletin başka bir devlete tanıdığı tica hukuki ayrıcalıklara denir.
Fransa Kralı I. Fransuva’ nın Alınan imparatoru Şarlken’ e esir düşmesi üzerine annesi Kanuniden yardım istedi. Kanuni Mohaç Zaferi sonucunda Fransuva’ yı kurtardı. Bu olay sonrası Osmanlı Fransız ilişkileri gelişti.
Kanuni, Avrupa Hıristiyan birlini bölmek ve Almanya’ya karşı bir müttefik kazanmak için; Fransa ile Kapitülâsyon’ antlaşmasını yaptı. (1535). Bu antlaşma ile iki devlet birbirine karşılıklı olarak bazı ticari ve hukuki ayrıcalıklar verdiler:
Kapitülasyonlardan Fransa daha fazla yararlanmış olup, 1740’ta sürekli hale gelmiş. Arkasından diğer devletlere de bu haklar tanınmış. Osmanlı Ekonomisinin gelişmesinin önündeki en büyük engel olan Kapitülasyonlar Lozan Antlaşmasıyla kaldırılmıştır. (24 Temmuz 1923)
Sokulu Mehmet Paşa Don (Karadeniz’e dökülen) ve Volga (Hazara dökülen) nehirlerini birleştirmek amacıyla çalışmalara başladı. Bu projenin (Kanal projesinin) amacı;
Kanalın 2/3’si kazıldı. Kırımlıların olumsuz tutumu ve Sokulu Mehmet Paşa’nın ölümü üzerine bu proje gerçekleştirilemedi.
Sokullu, Hint ve Endonezya Müslümanları ile irtibat kurmak, yardım etmek ve Portekiz baskısın önlemek amacıyla buradaki Müslümanlara askeri yardımlarda bulundu. Ayrıca Süveyş Kanalını açına düşüncesinde idi. Fakat bu düşünceyi gerçekleştiremedi