BÜTÜNLEYİCİ İLKELER

Mustafa Kemal Atatürk’ün ortaya koyduğu ilke ve inkılapları bütünleyen diğer ilkeleri madde madde aşağıda belirtilmiştir.

MİLLİ EGEMENLİK

Devlet yönetiminde, en üstün gücün doğrudan millete ait olduğunu ortaya koymasıyla Cumhuriyetçilik ilkesini bütünler. Ulusal Mücadele’nin hazırlık evresinde ilke edinilen bu düşünce TBMM’nin açılışı ve 1921 Anayasası’yla kesin şekilde benimsenmiştir.

MİLLİ BAĞIMSIZLIK

Devletin bağımsızlığı ve milletin hürriyeti esastır. Milli Mücadele bu duygular esas alınarak gerçekleştirilmiştir.

  •          Milli bağımsızlık, dış politikada temel ilkedir.
  •          Milli bağımsızlık, hür bir şekilde yaşamayı gerektirir.
  •          Bağımsızlık, başka bir devlete veya milletler arası bir teşkilata bağlı bulunmamak demektir.
  •          Milliyetçilik ilkesini bütünler.

    MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİK

  • Ülke bütünlüğü, milliyetçilik ilkesinin doğal sonucudur.
  • Millet, vatanı ile bölünmez bir bütündür.
  • Milliyetçilik ilkesini bütünler.

    YURTTA SULH, CİHANDA SULH
  •          Milletin hayatı ve ülkenin bağımsızlığı tehlikeye girmedikçe savaştan uzak kalmak, barışçı olmak, dünya başarısının devamını sağlama yolunda çalışmak esastır.
  •          Özellikle Milliyetçilik ilkesini bütünler.
  •              Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ne üye olması, Balkan Antantı’na katılması ve Sadabat Paktı’nın kuruluşunda yer alması “Yurtta barış, dünyada barış” ve “insan ve insanlık sevgisi” ilkeleriyle ilgilidir.

    ÇAĞDAŞLIK VE BATILILAŞMA
  •          Çağdaş kurumların Batıda olduğu şekliyle alınması prensibini benimser.
  •          Modernleşme esastır.
  •          İnkılâpçılık ilkesini bütünler.

    İNSAN VE İNSANLIK SEVGİSİ
  • İnsan topluluklarının her türlü dertten arındırılmasını savunur.
  •  Bütün milletlerin bir arada işbirliği içinde olmasını ister, bütün ilkeleri bütünleyen ilkedir.

    AKILCILIK ve BİLİMSELLİK

  • Hemen her alanda aklı ve bilimi esas alır Laiklik ve Cumhuriyetçilik ilkelerini bütünler.
  • Her türlü zorluğu aklın ve bilimin ışığında yenebilmektir. Bu durum her türlü yeniliklere ışık tutmuş, böylece hurafeler ve önyargılar yerine aklın hâkimiyeti gerçekleşir.
  • Atatürk, inkılâplarını bu çerçeve içinde gerçekleştirmiştir.