III. Selim kafes hayatı yaşamasına rağmen amcası I. Abdülhamit’in yakın ilgisinden dolayı iyi bir eğitim almış ve ıslahatçı bir düşünceyle yetişmiştir. Henüz şehzade iken Fransa kralı XVI. Louis ile mektuplaşmış ve gelecekte yapacağı ıslahatlar konusunda fikir alışverişinde bulunmuştur. Padişah olduğunda ise devlet adamlarından kötüye gidişin nedenlerini ortaya çıkarmak için raporlar istemiştir. III. Selim’e sunulan layiha adı verilen bu raporlar doğrultusunda ıslahatlar belirli bir plan ve program dâhilinde gerçekleştirilmiştir.
Osmanlı Devleti’nde ilk kez III. Selim döneminde ıslahatlar belirli bir plan ve program dâhilinde gerçekleştirilmiştir. Ayrıca devlet yönetiminde köklü değişiklik yapma eğilimi de III. Selim döneminde Nizam-ı Cedit hareketiyle başlamıştır.
Batı tarzında düzenlenen Nizam-ı Cedit Ordusu Mısır’da Cezzar Ahmet Paşa komutasında Napolyon komutasındaki Fransız birliklerine karşı savaşmış ve Akka Kalesinde Fransızları yenmiştir
Avrupa’da sürekli elçiliklerin kurulması diplomasiye önem verildiğinin göstergesidir.
III. Selim tarafından yapılmak istenen ıslahatlar; yeniçerilerin tepkisi, devlet adamlarının lüks ve israfa dalmaları, İrad-ı Cedit hazinesi için konulan vergilerin toplumda meydana getirdiği huzursuzluk ve yabancı elçilerin aleyhte propaganda yapmaları gibi nedenlerden dolayı başarılı olamamıştır. Özellikle Nizam-ı Cedit ordusunun kurulması yeniçerileri rahatsız etmiş ulema sınıfı da batı tarzı yeniliklerden rahatsız olduğu için yeniçerileri isyana kışkırtmış ve yeniçeriler Kabakçı Mustafa adında bir asi önderliğinde isyan etmiştir. İsyan sonucunda III. Selim tahttan indirildi ve daha sonra yeniçeriler tarafından öldürüldü (1807).
XVII. yüzyıl ıslahatlarına göre daha esaslı ıslahatlar yapılmıştır. Ancak, ıslahatlarla amaçlanan hedefler gerçekleştirilememiş ve devlet çöküntüden kurtarılamamıştır.