Osmanlı Devlet anlayışının temelleri;
Osmanlı hükümdarlarına genel olarak Padişah denirdi. Hükümdar, devleti, temsilen mutlak egemenliğe sahipti.
Padişahın yasama alanında yetkileri vardı. Buna “Örfi Hukuk” denir. Padişahların yetkileri sınırsız değildi. Örfi ve Şer’i Hukuk padişahın yetkilerini sınırlıyordu.
Örfi Hukuk: Hükümdarın iradesi ile konulan kurallardır. Yürütme; İlk dönemde devletin ileri gelenleri, beyler ve ahiler arasında paylaşırdı. Devletin büyümesi ile bu yetkiler Vezir-i Azamlar’a bırakıldı.
Buna karşılık halkın görevleri;
Osmanlı Devlet anlayışında “Nizam-ı Âlem” düşüncesi vardı. Bunun için fetihler yapılmıştır. Dini hoşgörü mevcuttur. Her hangi bir müdahale yoktur. Irk ve din ayrımı yapılmamıştır.
Padişahlar, ilk dönemlerde;
Devletin büyümesi ile,
Şehzade: Padişahların çocuklarına denir.
Şehzadeler, Bey, Çelebi ve Efendi gibi unvanları kullanmışlardır.
Şehzadeler, küçük yaştan itibaren sancaklara gönderildi. Bundaki amaç devlet yönetiminin nasıl olduğunu öğrenmekti. Şehzadelere Rum eli de sancak verilmezdi. Anadolu’da ise, İzmit,
Balıkesir şehzade sancakları olmuştur. Yanlarına Lala ve Hocalar bulunurdu.
Lala; Devlet yönetimini öğreten devlet adamı.
Hoca; Eğitiminden sorumlu görevli.
Şehzadelerin, sancağa gönderilme usulü III. Mehmet zamanında kaldırıldı.
Kuruluş döneminde Osmanlı Devletinde beylik döneminde merkez Söğüt, Bilecik’in Osman Bey tarafından alınması ile Bilecik başkent yapılmıştır. Bursa’nın fethi (1326) ile Bursa, Edirne’nin Fethi (1362) ile Edirne olmuştur.
Saray; Padişahların özel hayatlarını geçirdiği ve devlet işlerini yürüttüğü yerdir.
Osmanlı Devletinde ilk saray Bursa’da yapılmıştır. Edirne’nin fethi ile başkent Edirne’ye taşındı ve yeni bir saray yaptırıldı.
Divan: Devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı en üst kuruldur.
Ülke yönetiminde padişaha yardım ederdi.
Divan-ı Hümayun Orhan Bey zamanın da kuruldu.
Divan, ilk kurulduğundaki üyeleri;
I. Murat zamanında Vezir sayısı üçe çıktı. Başlarında olan vezire Vezir-i Azam denilmeye başlandı. Divan-ı Hümayun toplantılarına;
Vezir-i Azam (Sadrazam): Padişahın vekilidir. Devlet işlerinde padişaha karşı sorumludur. Tayin, terfi… vb. yetkilere sahipti. Padişah Fermandığında divana başkanlık ederdi.
Padişah savaşa katılmadığı zaman Serdar-ı Ekrem unvanı ile orduya komutanlık ederdi.
Vezir-i Azama yardım ederlerdi.
Sayıları I. Murat’tan itibaren artmaya başladı. Taşrada uzun süre görev yapan devlet adamlarından seçilirdi.
Divanda büyük davalara bakarlardı.
İlk Kazasker, Orhan Bey tarafından atandı. İlk Kazasker, Candarlı Halil Paşa’dır.
Gündüzleri sivillerin güvenliğinden Subaşı (polislerin başı) sorumlu idi. Geceleri ise bu görevi Esas başı yapardı. (1360)
Mali işlere bakan, devletin gelir giderlerini düzenleyen, devlet bütçesini yapan görevlidir. Defterdarlık, I. Murat döneminde kuruldu.
Arazi ve tımar işlerine bakardı.
Nişancıya, Tevkii ve Tuğrai ‘de denirdi. İlim adamlarından seçilirdi.
Padişah adına yazılan fermanlara, beratlara, mektuplara padişahın tuğrasını çekerlerdi.
Devlet arazilerine ait tahrir defterlerindeki düzeltmeleri yaparlardı.
Divan üyesi Fermanmakla birlikte yönetimde önemli bir yeri vardı.
Fatih dönemine kadar divana bizzat padişahlar başkanlık ederdi.
Sınırların genişlemesi ile I. Murat zamanında Beylerbeylik kurularak ülke yönetim birimlerine ayrıldı.
Ülke | Eyaletlere – Beylerbeyi |
Eyaletler | Sancaklara – Sancak Beyi |
Sancaklara | Kazalara _- Koclu |
Kazalar | Köylere ayrıldı |
İlk beylerbeyliği I. Murat zamanında kurulan Rumeli Beylerbeyliği olup merkezi Manastırdır.
Anadolu Beylerbeyliği ise Yıldırım Beyazıt tarafından kurulmuş olup merkezi Kütahya’dır.
Beylerbeyliği bulunduğu bölgenin en büyük yüksek askeri ve mülki amiriydi. Sancak beyleri de bulundukları sancağın en yüksek askeri ve mülki sorumlusuydu. Sancakların güvenliklerini subaşılar sağlamaktaydılar. Subaşılar suçluları yakalayarak kadıya getirmekte ve emri ile cezalandırmakta idiler. Sancaklardan biri Paşa Sancağı idi. Beylerbeyliğinin merkez sancağı idi. Beylerbeyi paşa sancağından sorumlu Fermankla beraber, eyalet içindeki bütün saklardan sorumlu idi.
Bu döneme hukuk ve eğitim alanında eyalet, sancak, kaza ve köylere davalara bakmaları için kadılar görevlen-dirilirdi. İznik’in alınması ile ilk Osmanlı medresesi kuruldu. Başına Kayserili Davut atandı. Daha sonra Bursa ve Edirne’de kurulan medreselerle eğitim geliştirilmeye başlandı.