SÜVEŞY KANALININ AÇILMASI, KIBRIS’IN ÜS OLARAK VERİLMESİ VE GİRİT SORUNU
– Süveyş Kanalı’nın Açılması
1869’da Akdeniz ile Kızıldeniz’i birleştiren Süveyş Kanalı açıldı. Osmanlı-Fransız işbirliği ile açılan Süveyş Kanalı ile;
Coğrafi keşiflerle önemini kaybeden Akdeniz limanları yeniden önem kazanmıştır.
Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’deki hem siyasi hem de ekonomik önemi artmıştır.
Sömürge yollarını kontrol altında bulundurmak isteyen İngiltere’nin Doğu Akdeniz’e olan ilgisi artmıştır.
-Kıbrıs’ın İngiltere’ye Üs Olarak Verilmesi (1878)
İngiltere, Berlin Antlaşması’nın ardından Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’deki çıkarlarını koruyacağı gerekçesiyle Kıbrıs’ın yönetimini istemiştir.
İki devlet arasında 1878’de yapılan anlaşma gereğince Kıbrıs’ın hukuken Osmanlı Devleti’nde kalması, yönetiminin ise İngiltere’ye bırakılması şartıyla bir antlaşma yapılmıştır.
İngiltere Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girmesi üzerine Kıbrıs’ı kendi topraklarına kattığını açıklamıştır (1914).
İngiltere, Kıbrıs’ı alarak Uzak Doğudaki sömürgelerine giden yolları kontrol etmek istemiştir.
– Fransa’nın Tunus’u İşgal Etmesi (1881)
Fransa 1881 yılında Cezayir’le Tunus arasındaki bazı sınır olaylarını bahane ederek Tunus’u işgal etmiş böylece yeni bir sömürge daha kazanmıştır.
– İngiltere’nin Mısır’ı İşgal Etmesi (1882)
Süveyş Kanalı’nın 1869’da açılmasıyla daha da önemli konuma gelen Mısır, İngiltere ve Fransa arasında sürekli çıkar mücadelesi yapılmasına neden olmuştur.
Osmanlı Devleti, Mısır’ı işgal eden İngiltere’ye karşı koyacak gücü olmadığından işgali kabul etmek zorunda kalmıştır (1882).
– Bulgaristan’ın Bağımsız Olması (1908)
Berlin Antlaşması’yla Osmanlı Devleti’ne bırakılan Doğu Rumeli’de yaşayan Bulgarlar 1885 yılında ayaklanarak Bulgaristan’la birleştiklerini açıkladı.
Büyük devletlerin bu olaya karışmasını istemeyen Osmanlı Devleti askeri müdahalede bulunmadı ve olayı kabullenmek zorunda kaldı.
II. Meşrutiyet dönemindeki karışıklıklardan faydalanan Bulgarlar bağımsızlığını ilan edip, Doğu Rumeli’yi bütünüyle topraklarına kattı (1908).
– Girit Sorunu
Girit adası 1699 yılından itibaren Osmanlı adasıydı. Yunanistan bağımsız olduktan sonra bölgedeki bütün Rumları egemenliği altına almaya çalışmıştır. 1858’de, 1866’da Giritli Rumlar Yunanistan’a bağlanmak amacıyla ayaklanmışlardır.
Osmanlı Devleti bu tür sorunlara Avrupa devletlerinin karışmasını önlemek için 1878’de Halepa Fermanı’nı ilan edip Giritli Rumlara imtiyazlar tanımıştır.
Osmanlı’nın II. Meşrutiyet sırasında yaşadığı iç karışıklıklardan yararlanan Yunanistan Girit’i ilhak etmiştir (1908).
Osmanlı Devleti, Balkan Savaşları’ndan sonra imzaladığı Atina Antlaşması ile Girit’in Yunanistan’a ait olduğunu kabul etmiştir (1913).
– Avusturya’nın Bosna-Hersek’i İşgali (1908)
II. Meşrutiyet’in ilanı sonrası karışıklıklardan faydalanan Avusturya Bosna Hersek’i kendisine kattığını açıkladı.