Fatih Sultan Mehmet’in padişahlığında yükselme dönemi gelişmelerini ve İstanbul’un fethini inceleyebilirsiniz.
Avni mahlasıyla şiirler yazmıştır.
Sırplara ve Bizans’a tavizler verdi.
Venedik ve Macarlarla üç yıllık bir barış antlaşması imzalandı.
Alaiye Kalesi Karamanoğullarına bırakıldı.
Bizans’ın Osmanlı şehzadelerini kışkırtması,
Bizans’ın Haçlı Seferlerine zemin hazırlaması,
Anadolu ve Rumeli toprakları arasındaki bağlantının sağlanabilmesi,
Bölge ticaret yollarının ve kazançlarının ele geçirilmek istenmesi,
Hz. Muhammed’in İstanbul’un fethiyle ilgili hadisinin olması,
Eski bir kültür ve yerleşim merkezi olması.
Rumelihisarı yaptırıldı.
Büyük toplar döktürüldü.
Balkanlardan gelebilecek tehlikeler için antlaşmalar yapıldı.
400 parça donanma hazırlandı.
Karamanoğulları Beyliği ile antlaşma imzalandı.
Tekerlekli kuleler yaptırıldı.
Aşırtma gülleler atacak havan topları yapıldı.
Silivri ve Vize Kaleleri alındı.
Surlar güçlendirildi.
Avrupa’dan yardım istendi.
Grejuva denen suda yanan ateş geliştirildi.
Katolik ve Ortodoks mezhepleri birleştirilmeye çalışıldı.
Haliç’in girişine zincir gerildi.
Grandük Notaras komutan.
Yükselme Dönemi Osmanlı Devleti’nin Anadolu ve Rumeli toprak bütünlüğü sağlandı.
İpek Yolu ve Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan deniz ticaret yollarının kontrolü Osmanlı Devleti’ne geçti.
Yükselme Dönemi ‘nde İstanbul Osmanlı Devleti’nin başkenti yapıldı.
II. Mehmet, Fatih unvanını aldı.
Osmanlı Devleti yükselme dönemine girdi.
Ateşli silahların surlar üzerindeki etkisi anlaşıldı, böylece
Avrupa’da derebeylikler yıkılış sürecine girdi.
Bizanslı bilim insanları İstanbul’dan ayrılarak İtalya’da
Rönesans hareketlerinin başlamasında etkili oldular.
Ticaret yollarının Osmanlı Devleti’nin denetimi-ne
girmesiyle yeni yollar bulmak amacıyla Avrupa’da coğrafi keşifler başladı.
Orta Çağ sona erdi,Yeni Çağ başladı.
İlk olarak Osmanlı Devleti aleyhine ittifaklar kuran Sırbistan üzerine dört sefer düzenlendi. Belgrad hariç tüm Sırbistan fethedildi.
Cenevizlilerin elinde bulunan Amasra alınarak Ceneviz hâkimiyetine son verildi.
Mora halkının yardım istemesi üzerine düzenlenen sefer sonucunda Mora alınarak Akdeniz hâkimiyetini sağlama yolunda önemli bir adım atılmış oldu.
1461’de Sinop ve Kastamonu civarında varlığına devam eden İsfendiyaroğulları Beyliği’ne son verildi.
Sinop’un alınmasından sonra donanma, Osmanlı Devleti’ne ödemesi gereken vergiyi ödemeyen ve Akkoyunlu Devleti ile ittifak kuran Trabzon İmparatorluğu üzerine yöneldi. 1461’de Trabzon’un alınmasıyla Karadeniz’in Anadolu sahillerinde güvenlik tam olarak sağlandı ve Bizans’ın yeniden dirilme umutları da engellenmiş oldu.
Yıldırım Bayezit döneminde Osmanlı Devleti’ne bağlanan Eflâk, Vlad Tepeş (Kazıklı Voyvoda) tarafından yönetiliyordu.
Osmanlı Devleti’ne karşı Macarlarla ittifak içine girmişti. Üzerine düzenlenen sefer sonucunda Eflâk, Osmanlı Devleti’ne bağlı bir eyalet hâline geldi.
1463 yılına kadar düzenlenen Haçlı Seferlerinin hepsine katılan ve Osmanlı Devleti’ne karşı savaşan Bosna üzerine sefer düzenlendi. Bosna’nın alınmasıyla Venedik karadan da kuşatılabilecek duruma geldi. Hersek ise Bosna’nın alınmasından sonra Osmanlı yönetimini kabul etti.
Balkanlara düzenlenen seferlerden sonra Anadolu’da siyasi birliği sağlamak amacıyla Karamanoğulları üzerine sefer düzenlendi. Karamanoğulları Beyliği Osmanlı Devleti’ne karşı Venedik, Memluk ve Akkoyunlu devletleriyle ittifaklar kuruyordu. 1466’da düzenlenen seferle Karamanoğulları Beyliği’nin bir kısmı Osmanlı Devleti’ne bağlandı.
Doğu Anadolu’da Akkoyunlu Devleti Uzun Hasan döneminde çok güçlendi. Türk birliğini bozmaya yönelik faaliyetlerinden ve Avrupalı devletlerle kurduğu ittifaklardan dolayı Akkoyunlular üzerine sefer düzenlendi. Erzincan yakınlarında yapılan Otlukbeli Savaşı’yla Doğu Anadolu’nun güvenliği sağlanmış oldu.
Kırım’da bulunan Kefe, Menkup veAzak şehirleri doğudan gelen malların batıya açıldığı önemli limanlara sahip şehirlerdi. Bu şehirlerde Cenevizliler ticari faaliyetleri ellerinde bulunduruyordu. Kırım hanları ise taht mücadeleleri ile meşguldüler. 1454 yılında Kırım Hanı Hacı Giray, Cenevizlilere karşı Fatih’ten yardım istedi. Bölgeye giden Osmanlı gemileri Cenevizlilere üstünlük sağlayarak Cenevizlerin Kırım hanlığına ve Osmanlı Devleti’ne vergi vermelerini sağladı. Hacı Giray’ın ölümünden sonra yerine geçen oğulları Osmanlı Devleti aleyhine ittifak içerisine girdiler. Kırım’ın stratejik ve ticari öneminin farkında olan Fatih, 1475’te Gedik Ahmet Paşa komutasında bir donanma göndererek Kırım’ın fethini gerçekleştirdi.
Böylece:
Osmanlı Devleti’ne ödediği vergiyi kesen Boğdan Beyliği üzerine sefer düzenlendi. Bu sefer sonucunda Boğdan, Osmanlı Devleti’ne bağlı bir beylik hâline geldi.
Venedik ile yapılan savaşlar sırasında isyan eden Arnavutluk’a iki sefer düzenlenmişti fakat bu seferlerde istenen başarı elde edilememişti. Düzenlenen üçüncü seferde Venedik egemenliğindeki Arnavutluk Osmanlı topraklarına katıldı.
Osmanlı Devleti’nin denizlerde güçlenerek Karadeniz, Ege ve Akdeniz kıyıları ile Mora dâhil tüm Yunanistan’ı topraklarına katmasıyla Venedik’le ilişkiler bozuldu. Bölgedeki ticari üstünlüğünü kaybetmeye başlayan Venedik, Osmanlı Devleti’ne karşı ittifaklar kurmaya başladı. Gelişmeler üzerine Venedik’le başlayan savaşlar on altı yıl sürdü. Venedik’ten Gökçeada (1470), Taşoz, Semadirek, Limni ve Midilli (1462) alınarak Ege’nin kuzeyinde Türk egemenliği kesinleşti. 1470 yılında da Eğriboz ele geçirildi.1479 yılında ise İşkodra alındı. Zor durumda kalan Venedik barış istedi.
Venedik, Osmanlı Devleti’ne vergi ödeyecekti.
Arnavutluk’taki Kroya, İşkodra Osmanlılarda kalacak; Osmanlı Devleti de Dalmaçya, Arnavutluk ve Mora’da Venediklilerden aldığı yerleri geri verecekti.
Venedik, İstanbul’da balyos (elçi) bulunduracaktı.
Osmanlı egemenliğindeki yerlerde Venedikli tüccarlara ticaret yapma hakkı verildi. Böylece Verilen bu ayrıcalıklar Osmanlı Devleti’nde ticari hareketliliği sağlaması açısından önemlidir.
Ayrıca Venedik’in Haçlı birliğinden koparılması da amaçlanmıştır.
Arnavutluk Seferi: Venedik ile yapılan savaşlar sırasında isyan eden Arnavutluk’a iki sefer düzenlenmişti fakat bu seferlerde istenen başarı elde edilememişti. Düzenlenen üçüncü seferde Venedik egemenliğindeki Arnavutluk Osmanlı topraklarına katıldı.
Devleti, Akdeniz’de üstünlük sağlamak için yaptığı seferlerde Venedik’i vergiye bağlayarak antlaşma yapmıştı. Osmanlılar bundan sonra Güney İtalya’ya yöneldi. Napoli krallığının elinden Yunanistan’ın batısındaki Zenta, Kefalonya ve Ayamavra alındı.
Venedik ve Napoli krallığı arasındaki savaştan faydalanmak isteyen Fatih, Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı donanması 1480 yılında İtalya’daki Otranto şehrini alarak Napoli krallığına ait kaleleri fethetti.
Bu fetihlerden endişe duyan papa, yeni bir Haçlı birliği kurma çalışmalarına başladığı sırada Fatih öldü (1481). II. Bayezit, GedikAhmet Paşa’yı geri çağırdı. Osmanlı donanmasının İstanbul’a dönüşü ile Otranto, Napoli krallığı tarafından geri alındı.
Fatih Kanunnamanesi, üç kısımdan teşekkül etmekteydi.
Birinci kısım, devlet ileri gelenlerinin teşrifattaki yerlerine, padişaha kimlerin arzda bulunabileceklerine, kadıların mertebelerine;
ikinci kısım, saltanat işlerinin tertibine, yani divan, has oda teşkilatına ve saray hizmetkarlarının bayramlaşma merasimlerine; üçüncü kısım ise, suçlar ve karşılıkları ile mansıb sahiplerinin gelirlerine dair bilgileri ihtiva ediyordu.
Son kısımda ayrıca gayrimüslim devletlerin verecekleri yıllık vergiler ile devlet görevlileri ve hanedan mensuplarına dair lakap örnekleri bulunmaktadır.
Ayrıca bu kanunname; medreselerin yönetim, müfredat ve akademik yapısını yeniden düzenleyen, akademik personelin seçim ve atanması ile maaşların belirlenmesine ilişkin işlemleri usul ve esaslara bağlamıştır. Bu ferman Türk tarihinde ilk yükseköğretim mevzuatını oluşturması açısından da mühimdir.
Topkapı Sarayı
Sahnı Seman Medresesi
Enderun Mektebi (II. Murat)
Müsadere Usulü getirildi.
İlk altın para (sikkeyi hasene)
Divan başkanlığı veziriazama devredildi.
Ayasofya camiye çevrildi.
Kapalı Çarşı yapıldı.
Fatih Külliyesi