1917 Nisanından itibaren Rusya’nın savaşı terk etmesi ile İtilaf kanadında ortaya çıkan boşluğu, savaşa katılan A.B.D doldurmuştur. A.B.D’nin savaşa katılması, Almanya’nın 1915’den itibaren başlatmış olduğu denizaltı savaşlarının bir sonucudur. İngiltere savaşın başından itibaren donanması ile Almanya’yı abluka altına alarak Almanya’nın ticari gücünü kırmaya çalışmıştır. Almanya da , İngiltere’nin bu ablukasını kırmak için geniş çaplı bir denizaltı savaşı başlatmıştır. 1915 Mayısında iki İngiliz yolcu gemisi (Lusitania ve Arabic) Alman denizaltları tarafından batırılmış ve birçok Amerikalı yolcuda bu olaylarda hayatını kaybetmiştir. Bu olaylar Amerikan-Alman ilişkilerini gerginleştirmiş ise de , Almanya’nın geri adım atması , bir daha bu tür olaylar olmayacağına dahi teminat vermesi üzerine ABD daha ileri gitmemiştir. Buna rağmen 1916’da bu kez de bir Fransız yolcu gemisinin Alman denizaltlılarınca batırılması ve bu olayda da bazı Amerikan vatandaşlarının ölmesi üzerine , iki devlet arasındaki ilişkilere yeniden gerginlik kazandırmıştır.
Almanya denizaltı savaşlarını sürdürürken, diğer taraftan da İtilaf güçlerine yardım eden Amerika’ya karşı, özellikle Lâtin Amerika ülkelerinde Amerikan aleyhtarı faaliyetlere girişmişlerdir. 1917 de Almanya, Amerika ile arası bozuk olan Meksika’dan faydalanma yoluna gitmiştir. Amerika , Almanya ‘ya karşı savaşı başlattığı taktirde Meksika Almanya’nı yanında yer alacak, Almanya Meksika’ya ekonomik yardım yapacak ve ayrıca Amerikan topraklarından olan Teksas, Yeni Meksika ve Arizona eyaletlerini Meksika’ya verecektir. Buna karşılık Meksika , Japonya ile Almanya arsında aracılık yaparak Amerika ya karşı bir Japon Alman Meksika ittifakını kurulmasını sağlayacaktır. Bu olayı Amerikanın dış politikasının esaslarını çizen Monröe Doktrinine aykırı bulan Amerika’nın artık sessizce kalabilmesi imkansızdır.1917 de iki amerikan ticaret gemisinin alman denizatlılarınca batırılması bardağı taşıran son damla olmuş ve 2 nisan 1917 de ABD Almanya ya karşı olarak 1. Dünya savaşına katılmıştır. A.B.D. ‘nin üstün teknolojisi ile ve zinde kuvvetleri ile yorgun İtilaf Devletleri’nin yer alması İtilaf Devletleri’nin savaşı kazanma şansını artırmıştır.
Savaşın taraflara çok ağır gelmeye başladığı sırada , herkesin barışa özlem duyduğu bir atmosferi oluşturmayı ABD başkanı Wilson düşünmüş ve 14 maddelik Wilson Prensiplerini açıklamıştır.
Wilson İlkelerine göre; Avrupa’da milliyetler arası tutularak, siyasi harita bu esasa göre düzenlenecektir. İşgal edilen yerler hemen boşlatılacak, küçük devletlerin bağımsızlıkları büyük devletlerin teminatı ile sağlanacaktır. Osmanlı Devleti’nin Türklerle mesken kısımlarında Türk hakimiyeti sağlanacaktır. Ancak; Türk olmayan milletlere muhtar gelişme imkanı sağlanacaktır. Çanakkale Boğazı devamlı olarak bütün milletlerin gemilerine açık tutulacak ve bu durum uluslar arası garanti altına alınacaktır.