KIRIM SAVAŞI & PARİS KONFERANSI

KIRIM SAVAŞI (1853 – 1856)

Nedenleri

  • Rusya’nın Tarihi Emelleri: Osmanlı Devleti’nin giderek zayıflaması ve Rus Çarı I. Nikola’nın “hasta adam” olarak nitelediği Osmanlı Devleti’nin topraklarını ele geçirip tari­hi amaçlarına ulaşmak istemesi.
  • Kutsal Yerler Meselesi: Rusya’nın Kudüs’te bulunan Hristiyanlara ait kutsal yerlerin idaresinin Katoliklerden alınarak Ortodokslara verilmesini istemesi.
  • Macar Mültecileri Sorunu: Osmanlıların, Rus zulmünden kaçan ve kendi­sine sığınan Macarları koruması
  • Londra Boğazlar Sözleşmesi: Rusya Hünkâr İskelesi Antlaşması’yla elde et­tiği avantajları yeniden kazanmak istiyordu.

Gelişimi

  • İsteklerini kabul ettiremeyen Rusya Osmanlı’ya savaş açmış ve Sinop’ta Osmanlı donanmasını yakmıştır.
  • Sinop Baskını üzerine İngiltere ve Fransa Akdeniz’deki çıkarları ne­deniyle Osmanlı Devleti’nin yanında savaşa katılmışlardır.

Bu sırada İtalya’da birliği sağlamada etkili olan Sar­dunya Krallığı (Piyomente Hükümeti) İngiltere’ye ve Fransa’ya kendini kanıtlamak için Osmanlı ile beraber savaşmıştır.

  • Kırım’a asker çıkaran müttefik kuvvetler (İngiltere, Fransız, Piyomente ve Osmanlı) Rusları yenmişler taraflar arasında bir antlaşma imzalanmasını sağlamak üzere Paris’te bir konferans toplanmıştır.

Osmanlı Devleti ilk kez Kırım Savaşı sırasında dış borç almıştır (I.Abdülmecit, 1854).

PARİS KONFERANSI

Kırım Savaşı’nın ardından İngiltere ve Rusya öncülüğünde toplanmıştır. Osmanlı Devleti bu konferansta içişlerine karışılmasını engellemek için Islahat Fermanı’nı ilan etmiştir. Görüşmeler sonucunda Paris Antlaşması imzalanmıştır. (1856) Buna göre:

1) Osmanlı Devleti Avrupa Devleti sayılacak. Avrupa devletler hukukundan yararlanacak ve toprak bütünlüğü Avrupalı devletlerin garantisi altında bulanacak.

Bu maddeyle Osmanlı Devleti Avrupa hukukundan yararlanmaya başlamıştır. Osmanlı’nın toprak bütünlüğü Rusya’nın sıcak denizlere inmesini engellemek amacıyla Avrupalı devletler tarafından garanti edilmiştir. Ancak bu durum Osmanlı’nın topraklarını kendi başına koruyamayacak durumda olduğunun göstergesidir.

Osmanlı’nın Avrupa Devleti sayılmasında Tanzimat Fermanı (1839) ile gerçekleştirdiği yenilik hareketleri etkili olmuştur.

2) Boğazlar konusunda 1841 tarihli Londra Boğazlar Sözleşmesi geçerli olacak.

Boğazların uluslararası statüsünün devam ettiğinin göstergesidir.

3) İki taraf savaşta aldıkları yerleri geri verecek.

Osmanlı’nın galibiyeti göz ardı edildiğinin göstergesidir.

4) Eflak ve Boğdan’ın ayrıcalıkları genişletilecek, bu beyliklerle Sırbistan’ın hakları antlaşmayı imzalayan devletlerin ortak garantisi altında bu­lunacak.

Romanya’ya özerklik veren bu madde ile Osmanlı Devleti’nin egemenlik haklarına müdahale edilmiş, Balkan milletlerinin bağımsızlığına ortam hazırlamıştır.   

5) Osmanlı ve Rusya Karadeniz’de donanma bulundurmayacak tersane kuramayacak, Karadeniz tarafsız hale getirilecek.

Savaşta yenmesine rağmen Osmanlı Devleti mağlup devlet uygulamasıyla karşılaşmıştır. Rusya’nın Osmanlı üzerindeki emelleri bir sü­re için engellenmiş, İngiltere ve Fransa Akdeniz’de kendilerini güvence altına almışlardır,  

7) Tuna Nehri’nde ulaşım ve ticaret serbest ola­cak.

8) Islahat Fermanı (1856) Avrupalı devletler tarafından dikkate alınacak ancak antlaşmayı imzalayan devletlerin hiçbiri Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışmayacak.

Uygulamada bu durumun tam tersi olmuş ve Avrupa devletleri Osmanlı’nın iç işlerine karışmaya devam etmişlerdir.

Paris Antlaşması’yla, Rusya’nın emelleri bir süre için gecikmiştir. Sıcak denizlere inme konusunda bir darbe daha alan Rusya buna karşılık Balkanlarda Panslavizm politikasına ağırlık vermiştir.