I. Süleyman herhangi bir taht kavgasına girmeden padişah olmuştur.
Kanuni Devri’nde Kutsal Roma Germen İmparatoru Şarlken Avrupa’da Avrupa Hristiyan Birliği kurmayı amaçlıyordu.
Fransa ise Avrupa’da oluşabilecek bir Hristiyan Birliğine karşı çıkmaktaydı.Bu durum Avrupa Hristiyan Birliği kurulmasına engel olmak isteyen Kanuni için bulunmaz bir fırsattır.Kanuni Hristiyan Birliğine karşı Fransa’yı kendi yanına çekmek istemiştir.
Kanuni seferlerini genellikle batıya yapmıştır.
Bunun nedeni doğudaki tehlikelerin Yavuz tarafından önlenmiş olmasıdır.
Belgrat’ın Fethi
Rodos’un Fethi
Mohaç Meydan Muharebesi
Alaman Seferi
İstanbul Antlaşması
Irakeyn Seferi
Kapitülasyon Antlaşması
İtalya (Korfu Seferi)
Preveze Deniz Zaferi
Boğdan Seferi
Budin’in Fethi
Estergon’un Fethi-İstolni Belgrat’ın alınması
Tebriz Seferi
Temeşvar’ın Fethi
Nahçivan Seferi
Amasya Antlaşması
Cerbe Deniz Zaferi
Malta Seferi
Macar kralı Yanoş 1540 yılında ölünce tahta küçük yaşta Sigismund çıktı. Avusturya bundan faydalanmayı düşünerek Macar topraklarına girdi. Böylece İstanbul Antlaşması bozuldu.
Kanuni Avusturya seferine çıktı. (1541) Budin’e giren Kanuni Sigismund’u Erdel beyliğine atadı. Osmanlı ordusunun aldığı bölgeyi Budin eyaleti adıyla Osmanlı devletine bağladı.
1.Güney Macaristan: Merkeze bağlı Budin Eyaleti oldu
2.Orta Macaristan: Erdel Beyliği adıyla Osmanlı Himayesine
3.Kuzey Macaristan: Avusturya’ya bırakılmıştır.
NOT: Macaristan’ın fethi üç aşamada gerçekleşmiştir:
1- Şarlken’in oluşturmaya çalıştığı Avrupa Hristiyan Birliğini parçalamak
2- Fransa’yı Osmanlı Devleti’nin yanına çekmek
3- Coğrafi Keşiflerle önemi azalan Akdeniz ticaretini yeniden canlandırmak.
4- Osmanlı mallarını Fransa aracılığı ile Avrupa’ya taşımak
1- Fransız ticaret gemileri Osmanlı Ülkesinde serbest bir şekilde ticaret yapabilecekler
2- Fransız tüccarlar düşük gümrük vergisi ödeyecek
3- Osmanlı ülkesindeki Fransızlara din ve vicdan hürriyeti verilecek
4- Fransız tüccarların kendi aralarındaki davalara Fransız mahkemeler bakacak
5- Osmanlı ülkesinde ölen Fransız tüccarların malları ülkelerindeki varislerine verilecek
6- Türk tüccarları da Fransa sınırları içerisinde bu haklardan faydalanabilecekler
1352 Ceneviz Orhan Bey
1365’de Reguza I. Murat
1384 Venedik I. Murat
1387 Cenova’ya I. Murat
1479 Venedik II. Mehmet
Napoli Krallığı II. Bayezid
1535 Fransa Kanuni
İngiliz (Kraliçe Elizabeth) III. Murad
1612 Hollanda I. Ahmet
1617’de Avusturya’ya
1678’de Polonya’ya
1700’de Rusya’ya
1737’de İsveç
Barbaros Akdeniz’de faaliyet gösteren bir Türk korsanı idi. Kuzey Afrika’da başarılar kazanmış ve Osmanlılardan aldığı destek kuvvetlerle Cezayir’e sahip olmuştu. Osmanlı Donanması, kara ordusu kadar güçlü değildi. Bu yüzden Kanuni Sultan Süleyman Barbaros’u Osmanlı Hizmetine girmeye çağırdı. Barbaros’un bu teklifi kabul etmesiyle Osmanlı donanması güçlenirken, Cezayir de Osmanlı topraklarına katılmış oldu.(1533)
Barbaros daha önce Yavuz devrinde Osmanlı himayesini kabul etmiştir. Kanuni’nin daveti üzerine 18 kaptanı ile birlikte İstanbul’a gelmiştir.İstanbul’da 200.bin kişi tarafından karşılanmıştır.
Kanuni Barbaros Hayrettin Paşa’ya Kaptan-ı Deryalık vermiştir.
1- Osmanlı Devleti ile Roma Germen İmparatorluğu arasındaki üstünlük mücadelesi
2- Osmanlı Devleti’nin Akdeniz ve Ege Denizi’nde gittikçe güçlenmesi
3- 1537 tarihinde Osmanlı Devleti’nin Korfu Adasını kuşatması
Saydığımız nedenlerden dolayı Venedik, Ceneviz, İspanyol, Portekiz ve Malta kuvvetlerinden oluşan Haçlı Birliği, komutanları Andre Dorya olmak üzere Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Osmanlı donanması karşısında Preveze Körfezinde büyük bir yenilgiye uğramıştır.
1- Akdeniz Osmanlı egemenliği altına girerek Türk gölü olmuştur.
2- Venedikliler Osmanlı Devleti’ne 300bin altın savaş tazminatı ödeyecek
3- Venedikliler Mora ve Dalmaçya’da bazı kaleleri Osmanlıya verecek
NOT: Türk tarihindeki ender zaferlerden biridir. 28 Eylül Tarihi günümüzde Türk Denizcilik Bayramı olarak kutlanmaktadır.
(NİS KUŞATMASI)
SEBEBİ: Fransa’ya Şarlken karşısında yardım etmek isteyen Kanuni Barbaros’u Fransa’ya yardıma göndermiştir.Barbaros Nis Kalesini alarak Fransa’ya bırakmıştır. (1543)
NOT: Fransa’ya yardım edilmesinin asıl nedeni Şarlken’in oluşturmaya çalıştığı Avrupa Hristiyan Birliği karşısında Fransa’yı Osmanlı Devletinin yanına çekmektir.
NEDENİ: Rodos adasının fethinden sonra Rodos şövalyeleri’nin Trablusgarpa yerleştirilmesi.Bu şövalyelerin Akdenizdeki korsan faaliyetlerine devam etmesi.
Akdenizin güneyinin güvenliğinin sağlanmak istenmesi
SONUÇ: Turgut Reis tarafından Trablusgarp ve Bingazi 1551 tarihinde fetih edilmiştir.
Dolayısıyla Akdeniz’deki Osmanlı egemenliği daha da perçinlenmiştir.
NEDENİ:
Turgut Reis’in İspanya’nın elinde bulunan Cerbe Adası’nı kuşatması
SAVAŞIN GELİŞİMİ:
Andre Dorya komutasındaki Haçlı ordusu Cerbe Adası’nın kuşatılması üzerine İspanya’ya yardıma gelmiştir.Yapılan savaşı Osmanlı Devleti kazanmıştır.
SONUCU:
Preveze’den sonra Osmanlı’nın en büyük deniz zaferlerinden biridir. Batı Akdeniz ve Kuzey Afrika’daki Türk üstünlüğü kesinleşmiştir.
NEDENİ:
Rodos’un fethinden sonra Saint Jean şövalyelerinin bir kısmı Malta Adası’na yerleştirilmiştir.Kuzey Afrika’nın güvenliğinin sağlanması açısından adanın alınması zaruri idi.
GELİŞİMİ:
300 gemi ve 50.000 kişilik Osmanlı Donanması 19 Mayıs 1565 tarihinde Malta Adasına asker çıkartır.
SONUCU:
Ada 1565 tarihinde kuşatılmış ancak kuşatma esnasında Turgut Reis ve 20.000 şehit verilmesi nedeni üzerine kuşatma kaldırılmıştır.
1- Portekizlilerin Coğrafi Keşifler sonucu Hindistan’da sömürge imparatorluğu kurmaları ve Müslümanların ticaret yapmalarını engellemeleri.
2- Hindistan’daki Gücerat İslam Devleti’nin Kanuni’den yardım istemesi
3- Kanuni’nin Hint Deniz Ticaret Yolunu güvenlik altına almak istemesi
4- Şarlken’in Osmanlı Devleti’ni arkadan vurmak istemesi
5- Portekizlilerin Müslümanları işkence yaparak öldürmeleri
Kanuni Hint Deniz Seferleri için Mısırda 70 tane gemi yaptırmıştır.
1538 tarihinde ilk Hint Seferi Hadım Süleyman Paşa tarafından gerçekleştirildi.
1551 Tarihindeki ikinci sefer ünlü Türk denizcisi Piri Reis tarafından gerçekleştirilmiştir.
Piri Reis bu seferden sonra Kanuni tarafından idam edilmiştir.
1552 tarihindeki 3. sefer Murat Reis tarafından gerçekleştirilmiştir.
1553 Tarihindeki son sefer Seydi Ali Reis tarafından yapılmıştır.
Hint Deniz Seferleri genellikle Osmanlı Devleti’nin başarısızlığı ile sonuçlanmıştır.
1-Hindistan Müslümanlarının Osmanlıya gereken yardımı yapmamaları
2-Osmanlı Devleti’nin donanmasının okyanuslara dayanıklı olmaması
3-Seferlere gereken önemin verilememesi
4-Seferlerin daha çok yardım amacını taşıması
5-Osmanlı Devlet adamlarının seferlerin ekonomik önemini kavrayamamaları
1-Hint Deniz Ticaret yolu Osmanlı egemenliğine alınamamıştır.
2-Yemen,Eritre,Sudan ve Habeşistan’ın bir kısmı Osmanlı egemenliğine girmiştir.
3-Kızıldeniz bir Türk Gölü haline getirilmiştir.
4-Arap Yarımadası tamamen Osmanlı egemenliği altına girmiştir.
(1534-1548-1554)
1-Şah İsmail’den sonra yerine geçen Şah Tahmasb’ın Anadolu’da yaşayan şiileri Osmanlıya karşı kışkırtması
2-Osmanlının Avrupa ile uğraşmasını fırsat bilen Şah Tahmasb’ın Osmanlı sınırlarına saldırması
3-Safevilerin Osmanlı’nın düşmanları olan Almanya ve Avusturya’ya ittifak önermesi
1-1534 Tarihindeki seferde Azerbaycan, Tebriz, Bağdat ve Basra ele geçirilmiştir.Bu sefere Irakeyn (İki Irak) Seferi de denir.
2- Şah Tahmasb’ın Osmanlı sınırlarına saldırması üzerine Kanuni İran üzerine 1548 ve 1553 yıllarında iki sefer daha yapmıştır.Bu seferlerin sonrasında İran’ın isteği üzerine Amasya Antlaşması imzalanır.
Bu antlaşmaya göre Azerbaycan, Tebriz, Irak, Erivan ve Doğu Anadolu Osmanlı Devletine bırakılmıştır.
Osmanlı Devleti ile İran arasındaki ilk resmi antlaşmadır.
Osmanlı İran savaşları Osmanlı Devleti’nin Avrupa’da daha fazla ilerlemesini engellemişti.
Kanuni Sultan Süleyman Avusturya üzerine Zigetvar seferini düzenlemiş ve Zigetvar kalesini kuşatma sırasında ölmüştür. (1566). Kanuni Sultan Süleyman’ın öldüğü askerlerden saklanmıştır. Zigetvar Kalesi alınarak Osmanlı Devleti’ne katılmıştır.
Kanuni Sultan Süleyman’ın son seferi Zigetvar Seferi’dir.
I. Süleyman’ın saltanatı döneminde yetişen başlıca şairler arasında Fuzûlî, Bâki, Pir Sultan Abdalve Bağdatlı Ruhi gösterilmektedir.
Matrakçı Nasuh ise dönemin önemli tarihçi ve minyatür sanatçılarındandı.
Yine bu çağda yaşayan nakkaş Nigarî ve hattat Ahmed Karahisarî de dönemin önde gelen sanatçıları arasında yer almaktadır.
1945 yılında ABD’de tarihin en büyük kanun yapıcılarının portrelerinin Temsilciler Meclisi toplantı salonunun duvarına yerleştirilmesine karar verildi. Bunun için 23 isim belirlendi.
Bu isimlerden biri de yaptığı yasal düzenlemeler nedeniyle ‘Kanuni’ ünvanıyla anılan I. Süleyman oldu. Böylece mermer plaka üzerine yapılan Kanuni Sultan Süleyman portresi Capitol binasında yerini aldı.
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,
Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi.
Saltanat dedikleri bir cihân kavgasıdır,
Olmaya baht-ü saadet dünyada vahdet gibi.
I. Süleyman döneminde Osmanlı donanmasının Kaptan-ı Deryalığı ve yine I. Süleyman, II. Selim ve III. Murad dönemlerinde Osmanlı Devleti’nin sadrazamlığını yapmış devlet adamıdır.
Sokollu 1568’de Avusturya ile 8 yıl süren bir barış antlaşması imzaladıktan sonra doğuya yöneldi.
Amacı Osmanlı egemenliğini Asya’da ve doğu denizlerinde de güçlendirmekti.
Portekiz’in Hint Okyanusu’ndaki artan etkinliğine karşın Kızıldeniz, Umman Denizi ve Basra Körfezi’ndeki Osmanlı gemilerinin sayılarını attırdı.
Hindistan ve Endonezya ile iyi ilişkiler kurmaya çalıştı.
Sokollu ayrıca Tunus’u Osmanlı himayesi altına sokarak, Kuzey Afrika’yı da denetlemek istiyordu.
Ama Piyale Paşa ve Lala Mustafa Paşa gibi karşıtların etkisiyle Divan 1570’de Kıbrıs’ın alınması kararını aldı.
Don-Volga kanal projesi: Rusların güneye yayılmasını ve Türk Hanlıklarına zarar vermesini önlemek, Orta Asya Türkleri ile iyi ilişkiler kurmayı amaçlamıştır.
Süveyş Kanal Projesi: Akdeniz ticaretinin ve Baharat yolunun canlandırılması, Güney Asya Müslümanlarının Avrupalılara karşı korunması amaçlanmıştır.
Karadeniz-Marmara Projesi: İznik Gölü ile Sakarya Irmağının kanalla birleştirilip İstanbul Boğazının yükünü hafifletmek amaçlanmıştır.