Osmanlı İmparatorluğu Ekonomi

EKONOMİ

Tarım: Osmanlı Devleti’nin en önemli gelir kaynağı tarım arazilerinden elde edilen gelirlerdir. Devlet bağ, bahçe gibi küçük araziler dışındaki geniş arazilerin şahıslara ait olmasını engellemiş bu tür araziler Miri arazi olarak değerlendirilmiştir.

Hayvancılık: Besin, ulaşım, tarım, deri ve yapağı gibi ürün ve alanlarda hayvancılık önemli bir yere sahip olmuş hayvancılıkla uğraşanlar devlete ağnam adı verilen bir vergi ödemiştir.

Sanayi: XVI. yüzyılda dokumacılık, dericilik, boyacılık, demircilik ve bakırcılık gibi üretim faaliyetleri ilerlemiş ancak daha sonraki dönemlerde bu üretim önemli bir gelişme gösteremeyerek küçük el tezgâhları seviyesinde kalmıştır.

Osmanlı Devleti XVIII. yüzyılda Avrupa’da gerçekleşen Sanayi Devrimi’nden olumsuz etkilenmiştir. Gerekli sermaye ve bilgi birikimine sahip olmayan Osmanlı Devleti sanayi atılımlarını gerçekleştirememiş bu yüzden Osmanlı pazarlarını yabancı mallar hâkim olmuştur. Bu durum lonca adı verilen esnaf örgütlerini zayıflatarak esnafların yabancı tüccarlarla rekabet gücünü kırmış neticede Osmanlı ekonomisi üretemediği için dışa bağımlı hale gelmiştir.

Ticaret:

Osmanlı Devleti’nin fetih politikasını belirleyen etkenlerden birisi de ticaret yollarıdır. Osmanlı Devleti Fatih Sultan Mehmet zamanında İstanbul ve Kırım’ın fethiyle İpek Yolu’nda Yavuz Sultan Selim zamanında ise Mısır’ın fethiyle Baharat Yolu’nda hâkimiyet kurmuştur.

Ayrıca Osmanlı padişahları zaman zaman ticareti geliştirmek için çeşitli önlemler de almışlardır. Fatih Sultan Mehmet 1479 yılında Venediklilerle bir anlaşma imzalayarak Venedik’e ticari, hukuki ve siyasi bazı imtiyazlar vermiş böylece Venedikli tüccarların Osmanlı ülkesinde ticaret yapmasını sağlayarak ticaretin gelişmesini amaçlamıştır.

Kanuni Sultan Süleyman coğrafi keşifler yüzünden eski önemini kaybeden Akdeniz ticaretini yeniden canlandırmak için Fransa’ya kapitülasyon adı verilen ticari, hukuki ve siyasi ayrıcalıklar vermiştir (1535).

XIX yüzyılda gerek Avrupa’ya verilen ayrıcalıkların gerekse de Sanayi Devrimi’nin etkisiyle ekonomi dışa bağımlı hale gelmiş Osmanlı hammadde satıp mamül madde alan bir devlet haline gelmiştir. Özellikle İngiltere ile imzalanan Balta Limanı Ticaret Antlaşması (1838) ile ithalattan alınan vergiler % 3, ihracattan alınan vergiler ise % 12 olarak belirlenmiş böylece Osmanlı ekonomisine büyük bir darbe daha indirilmiştir.

Para Politikası:

Osmanlı Devleti’nde ilk para Osman Bey tarafından bastırıldı (1324).

İlk gümüş para Orhan Bey Döneminde bastırıldı (akçe).

İlk altın para Fatih Sultan Mehmet tarafından bastırıldı (sikke-i hasene).

Zamanla Osmanlı parası değer kaybettiği için Abdülmecit tarafından “kaime” adıyla ilk kâğıt para bastırıldı (1839). Ancak kısa zamanda sahtesi yapıldığı için tedavülden kaldırıldı.

Paraların yapıldığı maden devletlerin ekonomik durumu hakkında bilgi edinilmesine katkı sağlar.

Bankacılık:

Osmanlı Devleti’nde gerçek anlamıyla bankacılık faaliyetleri Tanzimat Döneminde başlamıştır.

Osmanlı’da ilk banka 1847’de açılan Bank-ı Dersaadet’tir. Ancak bu banka Kırım Savaşı nedeniyle iflas etmiştir.

İngilizler tarafından 1856 yılında Bank-ı Osmanî açılmıştır. Merkezi Londra’da olan bu bankanın adı 1863 yılında Bank-ı Osmanî-i Şahane olarak değiştirildi (Osmanlı Bankası). Para basma yetkisi bulunan Osmanlı Bankası hem devlet bankası hem de ticari banka olarak çalışmalarını sürdürmüştür.

1863’de çiftçilere kredi sağlamak amacıyla Memleket Sandıkları kurulmuştur. 1868’de Mithat Paşa tarafından İstanbul Emniyet Sandığı açılmıştır. 1883’de kurulan Menafi Sandıkları ise 1888’de Ziraat Bankası adını almıştır.