Böylece sermaye akışında denetim sağlanmış ve piyasa güvenliği oluşturulmuştur.
Önemli atılımlardan biri de Teşvik-i Sanayi Kanunu’nun çıkarılmasıydı. Bu yasa ile.”Büyük küçük her türlü sanayi tesisine ülkede ihtiyaç vardır. İleri ve müreffeh Türkiye idealine erişmek için sanayileşmek bir zorunluluktur.” düşüncesi doğrultusunda girişimciler desteklenmiştir. Böylece devletin yanı sıra sermaye sahiplerinin ülke kalkınmasında rol alması hedeflendi.
1929’da başlayan ve 1930’lu yıllar boyunca devam eden ekonomik buhrana verilen isimdir. Buhran, Kuzey Amerika ve Avrupa’yı merkez almasına rağmen, dünyanın geri kalanında da yıkıcı etkiler yaratmıştır.
Büyük bunalım özellikle sanayileşmiş şehirleri vurmuş, bu kentlerde, işsizler ve evsizler ordusu yaratmıştır. Bunalımdan etkilenen birçok ülkede inşaat faaliyetleri durmuş, tarım ürünü fiyatlarındaki %40-60’lık düşüş, çiftçileri ve kırsal bölge nüfusunu kötü etkilemiştir. Talebin beklenmedik düzeyde düşmesi nedeniyle madencilik alam buhranın en fazla etkilendiği sektörlerden biri olmuştur. Büyük bunalım farklı tarihlerde sona ermiştir. Dünyada 50 milyon insanın işsiz kalmasına, yeryüzündeki toplam üretimin %42 oranında ve dünya ticaretinin de %65 oranında azalmasına neden olmuştur.
Devlet çıkardığı kanun ile özel teşebbüsü hem teşvik etmek hemde korumak amacıyla;
gibi kolaylıklar sağlamıştır. Böylece devlet üretimde çeşitliliği sağlamış olacaktı. Ancak bütün bu teşvik ve korumaya rağmen özel teşebbüs (liberalist politika) başarısız olmuştur.
Başarısız olunmasında:
Uşak Şeker Fabrikası Teşvik-i Sanayi kanunu doğrultusunda kurulmuştur.
Mustafa Kemal’in Türkiye’nin Ekonomi Hayatı ile Alakalı Değerlendirmesi
1923’te Atatürk Rus elçisi Aralof ile yapmış olduğu konuşmada Aralof’a şunları söylemiştir: ”Türkiye’de sınıflar yok. Türkiye’de işçi sınıfı yok, çünkü gelişmiş bir sanayi yok. Bizim burjuvamızı ise henüz burjuva sınıfı hâline getirmek gerekiyor. Ticaretimiz çok cılız çünkü sermayemiz yok. Yabancılar bizi eziyor. Benim amacım milli ticareti kalkındırmak, fabrikalar açmak, yer altı zenginliklerini meydana çıkarmak, Anadolu tacirine yardım etmek, zenginleşmesini sağlamaktır. Bunlar devletin önünde duran işlerdir. Biz bunları kanunlaştıracağız.